Hayatım boyunca yazdım çizdim. Gerçi zamanın eleğinden geçtikten sonra sunulmaya değer pek az şey kalmış gibi ama, madem yazıp çiziyorum, -ki başka meselem de kalmadı artık pek bu yaşta- onları tozlu sandıklarda tutmak, ortalara çıkarmamak saçma. Ben diyeyim hatıra defteri, siz deyin emeklilik eğlencesi, kuşlar desin vagaazigiifegee, işte buyrun:

Can Girginkoç’un İmgelem Defteri

Mavi Değirmen

Apaçık Bir Kitap Gibi bir yana, diğer tüm düşlem ve edimlerim bu müzikal projenin yanında hiç kalır. Attığım okun düştüğü doruk buydu, ama o doruğa doğrusu hiç çıkamadım. Eteklerinde dolandım, planlar yaptım derken, baktım ki hayatım bu dağın eteklerinde geçmiş, yaşlılık aşılması imkansız bir dağ gibi karşıma dikilmiş. Ama ha doruğu, ha eteği; müzik bir sevda.

Apaçık Bir Kitap Gibi

30 yıla yakın bir geçmişi olan, defalarca kez elden geçmiş, aralarda uzun sürelerle rafta bekletilmiş, nihayet öyküsü boyunca aradığı anlam ve idrake erişerek kendisini tamamlamış olan bu metin, felsefi ve metafizik yoğunluğuna rağmen giderek sürükleyicilik kazanan, hem bir macera, hem bir aşk hikayesi, hem de fantastik bir roman.

3D Öykü

Sahne oyunu veya radyo oyunu olarak tasarlanmış ama realize edilmemiş iki eski öykümü sonradan DAZ 3D ile görselleştirerek elden geçirdim: 2017’de Aytekin ve 2024’te Rüzgarın Kalemi, görsellikleri itibariyle iddiasız ama öyküleri ve kurgularıyla içime sinmiş çalışmalar oldular. İleride zenginleştirebileceğim bir kategori olması umuduyla..

Resimli Şiir

8o’ler ile milenyumun ilk yılları arası süreçte, kişisel bir şiir geleneğini başlıca alışkanlıklarımdan biri olarak sürdürdüm ve korudum. Bir kısmı şarkı sözlerine, bir kısmı Apaçık Bir Kitap Gibi içindeki yerlerine evrildiler, çoğu ise eski devirlerin kalıntıları olarak geçmişe terk edildiler. Onlardan kimilerine, Müzika Poetika ile birlikte AI’daki gelişimlerden ilhamla 2024’ün Ocak ayında devreye giren bu keyifli projeyle gün doğdu.

Müzika Poetika

Şiir, müzik ve grafik tasarım gibi sevdiğim yönelimlerimi buluşturmanın bir yolu ve gereci olarak, eski şiirimsilerimin müziklenip seslendirilerek video haline getirileceği bir tür yönelim olmak üzere 2019’da ortaya çıkan bu projeye, 16. ve 17. yy teorisyenlerinin müzikal kompozisyon ile hitabet ve şiir arasında analoji yaparak uydurduğu ‘musica poetica’ teriminden esinle bu adı verdim.

Radyo Oyunları

Rüştü Asyalı, Nurşen Girginkoç, Mehmet Atay, Semih Sergen, Çetin Tekindor, Alpay İzbırak, Macide Tanır ve Ejder Akışık gibi çok değerli sanatçıları -ve oyuncusundan dramaturguna, yapımcısından teknik ekibine kadar Ankara Radyosu’nun değerli emektarlarını- oyunlarımda buluşturmuş olmak, onur duyduğum, çok değerli hatıralar.

Blog